Çalışma hayatında verimliliğin ve çalışan sağlığının korunması için en önemli unsurlardan biri, dinlenme hakkıdır. Uzun saatler boyunca aralıksız çalışmak hem çalışan performansını düşürür hem de iş kazası riskini artırır. Bu nedenle İş Kanunu, çalışanların belirli sürelerle ara dinlenme hakkını açıkça düzenlemiştir.
Ancak birçok çalışan hâlâ “Ara dinlenme süresi nedir?”, “İş kanununa göre mola süresi ne kadar olmalı?” veya “Ara dinlenme süresi ücrete dahil midir?” gibi soruların cevabını merak ediyor.
Ara Dinlenme Süresi Nedir?
Ara dinlenme süresi, çalışanın günlük çalışma süresi içinde dinlenmesi, yemek yemesi veya kişisel ihtiyaçlarını karşılaması için verilen moladır. Diğer bir deyişle, çalışma saatleri arasında işçinin iş görme borcunun geçici olarak askıya alındığı süredir.
Bu mola, çalışanın hem bedensel hem de zihinsel olarak dinlenebilmesi için zorunludur. İş Kanunu’nda ara dinlenme, yalnızca bir hak değil, aynı zamanda iş sağlığı ve güvenliğini koruyan bir önlemdir.
Dolayısıyla işveren, bu molayı “lütuf” olarak değil, kanunla tanımlanmış bir hak olarak görmek zorundadır. Çalışan ise ara dinlenme süresi boyunca iş yapmakla yükümlü değildir.
İş Kanununa Göre Ara Dinlenme Süresi Ne Kadar?
Mola süresi iş kanunu tarafından açık biçimde tanımlanmıştır. 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 68. maddesine göre, günlük çalışma süresine göre verilecek ara dinlenme süreleri şu şekildedir:
- Günlük çalışma süresi 4 saat veya daha az ise, en az 15 dakika,
- Günlük çalışma süresi 4 saatten fazla, 7.5 saate kadar ise, en az 30 dakika,
- Günlük çalışma süresi 7.5 saati aşan durumlarda, en az 1 saat ara dinlenme verilmelidir.
Bu süreler, iş kanunu dinlenme süreleri olarak tüm işyerleri için geçerlidir. Ancak bu sürelerin altına inilmesi yasaktır; yani işveren bu hakkı azaltamaz.
Ara dinlenme süreleri, kesintisiz şekilde kullandırılabileceği gibi, işin niteliğine göre bölünerek de uygulanabilir. Örneğin vardiyalı sistemlerde, yemek ve çay molaları toplamda 1 saati bulacak şekilde düzenlenebilir.
Ayrıca gece çalışanlar da aynı dinlenme haklarından yararlanır. Gece çalışması, iş kanununa göre özel bir düzenlemeye tabi olsa da ara dinlenme süreleri açısından fark bulunmaz.
Ara Dinlenme Süresi Ücrete Dahil midir?
Bu konu, çalışanlar arasında en çok karışıklık yaratan konulardan biridir. İş Kanunu’na göre ara dinlenme süresi, çalışma süresinden sayılmaz. Yani işveren, bu süre için ücret ödeme yükümlülüğünde değildir.
Ancak bu durum, mola süresinin çalışanın serbest zamanında kullanılması koşuluyla geçerlidir. Eğer işveren, ara dinlenme süresi boyunca çalışana fiilen iş yaptırıyorsa veya işyeri dışına çıkmasına izin vermiyorsa, bu durumda mola süresi çalışma süresi olarak kabul edilir ve ücrete dahil edilir.
Örneğin, bir market çalışanı mola süresinde kasada kalmaya devam ediyorsa veya çağrı merkezinde çalışan bir personel dinlenme sırasında telefon yanıtlamak zorunda kalıyorsa, bu süre fiilen çalışılmış sayılır.
Kısacası, ara dinlenme hakkı işçinin gerçekten serbestçe kullanabildiği bir moladır. İşverenin bu süreyi fiilen kısıtlaması, yasa ihlali anlamına gelir.
İşveren Ara Dinlenme Hakkını Kısıtlayabilir mi?
Ara dinlenme hakkı, çalışanların yasal güvence altına alınmış bir hakkıdır ve işverenin bu hakkı kısıtlama yetkisi bulunmamaktadır. İşveren, çalışma düzenini planlarken dinlenme molalarını da dikkate almak zorundadır.
İşverenin “Yoğunluk var, bugün mola yok” veya “Yemek arası sadece 10 dakika olacak” gibi uygulamaları, İş Kanunu’nun 68. maddesine aykırıdır. Bu tür kısıtlamalar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı denetimlerinde idari para cezasına konu olabilir.
İş Kanunu’na göre işveren, ara dinlenme süresini tamamen kaldırmasa da, işin yoğunluğunu bahane ederek sürekli olarak ertelemesi veya kısaltması da hukuka aykırıdır. Bu tür durumlarda çalışan, öncelikle işyeri insan kaynakları birimine veya iş müfettişliğine başvurarak hakkını arayabilir.
Unutulmamalıdır ki, dinlenme hakkı sadece bir mola değil, aynı zamanda çalışma hakkının ayrılmaz bir parçasıdır. İşverenin bu hakkı ihlal etmesi, hem iş sağlığı ve güvenliği kurallarına hem de çalışan refahına aykırıdır.
Ara Dinlenme Süreleri İş Kanunu Kapsamında Nasıl Uygulanmalı?
Ara dinlenme süreleri iş kanunu çerçevesinde uygulanırken dikkat edilmesi gereken temel ilke, çalışanın dinlenme hakkının gerçekten kullanılabilir olmasıdır. Yani mola süresi boyunca işçi, işverenin emir ve talimatlarına bağlı olmadan serbest olmalıdır.
İşveren, mola süresinin düzenlenmesini vardiya planına dahil etmeli ve çalışanların bu süreyi kullanmalarına fiilen izin vermelidir. Ara dinlenme süresini “iş yoğunluğu” gerekçesiyle sistematik biçimde kısıtlamak, kanun ihlali olarak değerlendirilir.
Buna ek olarak, mola süreleri toplu iş sözleşmeleri veya işyeri iç yönetmelikleriyle yasal sınırların üzerine çıkarılabilir. Ancak hiçbir durumda bu süreler azaltılamaz.
Dolayısıyla ara dinlenme, hem çalışan sağlığını koruyan hem de işin verimliliğini artıran bir uygulamadır. Düzenli mola veren işletmelerde çalışan memnuniyetinin ve üretkenliğin daha yüksek olduğu birçok araştırmayla kanıtlanmıştır.