Türkiye’de çalışma hayatını düzenleyen en önemli yasal çerçeve 4857 İş Kanunu’dur. Bu kanun, işveren ile çalışan arasındaki ilişkiyi dengede tutmak, hak ve sorumlulukları netleştirmek ve çalışma hayatında adil bir düzen oluşturmak amacıyla hazırlanmıştır. Uygulamada işverenler de çalışanlar da sürecin nasıl işlediğini daha iyi anlamak için sık sık “İş kanunu hangi konuları kapsar?” sorusunun cevabına ihtiyaç duyar. İş Kanunu; çalışma sürelerinden izin haklarına, iş sağlığı ve güvenliğinden iş sözleşmesi türlerine, fazla mesai kurallarından işten çıkarılma süreçlerine kadar çok geniş bir konuyu kapsar. Bu nedenle çalışma yaşamını doğrudan etkileyen temel noktalara hâkim olmak hem işveren hem de çalışan açısından büyük önem taşır.
İş Kanunu Hangi Konuları Kapsar?
İş Kanunu, iş ilişkilerinin nasıl kurulacağını, nasıl devam edeceğini ve nasıl sonlandırılacağını açık biçimde düzenler. Bu kapsam geniş olduğu için çoğu kişi pratik bir iş kanunu özeti arar. Kanun; iş sözleşmeleri, çalışma süreleri, ücret hesaplamaları, tatil ve izin hakları, kadın ve genç çalışanlara yönelik özel hükümler, iş sağlığı ve güvenliği yükümlülükleri, fazla mesai koşulları ve işten çıkarma süreçlerini içeren birçok başlığa sahiptir. Ayrıca kanun, çalışanların hangi durumlarda haklı nedenle işten ayrılabileceğini ve işverenin hangi şartlarda fesih hakkı bulunduğunu da belirler. Bu yönüyle çalışanların “çalışma hakları” konusunda temel referans kaynağıdır. Kanunun amaçlarından biri, çalışanları olası hak kayıplarına karşı korumak, diğer yandan işverenin işin gerekliliklerini sağlıklı biçimde yerine getirmesine yardımcı olmaktır.
Fazla Mesai ve Çalışma Süreleri
Çalışma hayatında en çok merak edilen konulardan biri de “İş kanununa göre fazla mesai nasıl hesaplanır?” sorusudur. İş Kanunu’na göre haftalık çalışma süresi 45 saattir ve bu sürenin üzerindeki çalışmalar fazla mesai olarak kabul edilir. Fazla mesai ücreti, normal saatlik ücretin yüzde 50 zamlı hâli üzerinden hesaplanır. Örneğin bir işçinin saatlik ücreti 100 TL ise fazla mesai saat ücreti 150 TL olur. Bu hesaplama, çalışma hakları içinde kritik bir yer taşır çünkü yanlış hesaplanan mesai hem işveren için hukuki sorunlara yol açabilir hem de çalışan açısından hak kaybı anlamına gelir. Fazla mesai yapılabilmesi için genellikle çalışanın yazılı onayı gerekir ve yıl içinde yapılabilecek fazla mesainin bir sınırı vardır. Ayrıca işveren isterse ekstra çalışmaları ücret yerine serbest zaman olarak da kullandırabilir; fakat bu durumun da kanunda belirlenen kurallara uygun şekilde yapılması gerekir.
İş Sözleşmesinin Feshi ve Çalışan Hakları
Her iş ilişkisinde olduğu gibi iş sözleşmeleri de bazı durumlarda sona erebilir. Bu nedenle çalışanlar sıkça “İşten çıkarılma durumunda çalışan hangi haklara sahiptir?” sorusuyla karşı karşıya kalır. İşten çıkarılma süreci, işverenin fesih gerekçesine göre farklı haklar doğurur. Haklı nedenle derhal fesih, geçerli nedenle fesih ve haksız fesih farklı sonuçlar yaratır. Eğer işveren haksız bir nedenle çalışanın işine son verirse çalışan kıdem tazminatına, ihbar tazminatına ve bazı durumlarda işe iade davası açma hakkına sahip olabilir. Geçerli nedenle fesihte işverenin, çalışanı performans, davranış veya işletme gerekçeleri gibi objektif sebeplerle işten çıkarabilmesi mümkündür ancak bunun da somut kanıtlarla desteklenmesi gerekir.
Kıdem tazminatı, aynı işyerinde en az bir yıl çalışan işçiye ödenir ve işçinin çalışma süresine göre hesaplanır. İhbar tazminatı ise iş sözleşmesinin sona erdirileceği tarihten belirli bir süre önce bildirim yapılmasını düzenler. Bildirim yapılmadan işten çıkarma gerçekleştiğinde işveren ihbar tazminatı ödemekle yükümlüdür. Tüm bu süreçlerde çalışan iş güvencesi kapsamında çeşitli haklara sahiptir ve bu hakların korunması İş Kanunu’nun temel amaçları arasında yer alır.
Çalışma Haklarının Takibi ve İşverenin Sorumlulukları
İşverenler, çalışanların mevcut haklarını korumakla yükümlüdür. Yıllık izinlerin kullandırılması, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınması, çalışma sürelerinin kanuna uygun şekilde düzenlenmesi işveren sorumlulukları arasında yer alır. Çalışanların ise kendi haklarını bilmeleri, çalışma koşullarının yasal çerçeveye uygun olup olmadığını takip etmeleri önemlidir. İş Kanunu’nun detaylarının doğru anlaşılması, işyerinde sorunların büyük ölçüde önüne geçer. Bu nedenle hem işverenler hem çalışanlar kanunu tanımalı, mevcut düzenlemeleri takip etmeli ve iş süreçlerini buna göre planlamalıdır.